Sarhoş insanlar, aslında ne kadar sarhoş olduklarını bilmiyor.
Bilim, sarhoş insanların ne kadar sarhoş olduklarını bilmediklerini gösteriyor.
Yeni çalışma, alkol tüketenlerin kendi etkilenme miktarlarını etraflarındaki diğer içicilere göre ölçtüğünü gösteriyor.
Artık, insanların bir grupla (yani bar veya meyhane gibi sosyal bir ortamda içerken) ne kadar içtiklerini ve ne kadar sarhoş olduklarını tam olarak belirleyemediğine dair sağlam bilimsel kanıtlarımız var. Sosyal bilimcilerden oluşan bir ekip kısa bir süre önce, Cardiff, Galler'deki bar ve kulüp müdavimleriyle ilgili bir çalışmayı tamamladı ve bu kişilerin çoğunun sarhoşlukları ve içki içme sonucu oluşacak tehlikeler hakkında inanılmaz yanlış fikirlere sahip olduğunu keşfetti. Ancak araştırmacılar, insanların, sarhoşluk seviyelerini nasıl tahmin ettikleri konusunda ilk bakışta görülmeyen ve ilgi çekici bir şey daha öğrendiler.
BMC Halk Sağlığı makalesinde, araştırmacılar, insanların "sosyal ortamlarda sarhoş olduklarında sarhoşluklarını ve içkilerinin sağlık üzerindeki sonuçlarını nasıl değerlendirdiklerini" görmek istediklerini yazdılar. Bu sebeple, Cardiff'te, Cuma ve Cumartesi akşamları saat 8:00 ile 3:00 arasında dört farklı parti bölgesine gidip birkaç ay geçirdiler. Bu mahallelerde, araştırmacıların belirttiği gibi, “yerinde satış ve alkol tüketimi için lisans verilen yüksek yoğunluklu yerler” vardı. Araştırmacılar, geniş çaplı bir bar müdavimi örneklemi almak için gördükleri her yedi kişiden birine yaklaşarak ankete katılmalarını istediler. Buradaki fikir, farklı sosyal gruplarla dışarı çıkmış insanları bulmaya çalışmaktı. Çünkü araştırmacılar, akranların, insanların sarhoşluk konusundaki öznel deneyimlerini nasıl etkilediğiyle ilgileniyorlardı. Tüketici katılmaya karar verdiğinde, araştırmacılar kandaki gerçek entoksikasyon düzeyini belirlemek için bir alkol-kan testi uygulayacaklardı. Sonra içenlere dört sorudan oluşan bir dizi sorulacaktı:
1) Şu anda ne kadar sarhoşsunuz, 1 (tamamen ayık) 10 (tamamen sarhoş) ölçeğinde kaç ?
2) Bu geceki alkol tüketiminizin ne kadar aşırı olduğu düşünüyorsunuz , 1 (hiç değil) 10 (tamamen aşırı) bir ölçekte mi? ”
3) Eğer her hafta bu gece içtiğiniz kadar içerseniz, önümüzdeki 15 yıl içinde sağlığınıza zarar vermeniz ne kadar muhtemeldir, 1 (kesinlikle olmayacak) 10 (kesinlikle) olacak mı?
4) Eğer her hafta bu gece içtiğiniz kadar içerseniz, önümüzdeki 15 yıl içinde karaciğer sirozu olmanız ne kadar muhtemeldir, 1( kesinlikle olmayacak) 10 (kesin) olurum mu?
Kulüp müdavimlerin bilim adamları tarafından gece saat 2'de, muazzam derecede ürkütücü soruların listesiyle durumlarını değerlendirmelerini gözünüzde canlandırdığınız kadar, sonuçlar da şaka gibiydi. Sarhoşluğun sübjektif raporlarını gerçek kan alkol testi sonuçlarıyla karşılaştırarak, araştırmacılar insanların sarhoşluklarını ve sağlık risklerini sıralı bir ölçekte ölçtüklerini sezinlediler. "İçme ortamındaki insanlar, çevrelerindeki insanlara yönelik gözlemlerine dayanarak daha fazla içmeye karar veriyorlar" sonucuna vardırlar.
Araştırmacılar bu garip fenomenin aslında insanlığın rütbe açısından düşünmeye yönelik evrimsel yöneliminin bir parçası olabileceğini düşünüyorlar. Böyle bir sıralama hassasiyeti, bir toplumda içmenin neden arttığını da açıklayabilir; " Eğer herkes haftada 10 birim daha fazla içerse, sıralama ölçeğinde bir değişiklik oluşmayacağından, herkes pozisyonunu koruyacaktı ve kimse kendini alkolle ilişkili bir rahatsızlıkla ilgili daha riskli bir pozisyona geldiğine inanmayacaktı" şeklinde yazıyorlar. Basitçe söylemek gerekirse, insanlar akran gruplarına göre ne kadar sarhoş olduklarına karar veriyorlar. Eğer çevresindeki herkes kör kütük sarhoş olursa, aşırı sarhoş bir kişi kendini nispeten ayık sayacaktır. Ama aynı şekilde, ayık insanlarla dolu bir ortamda çakırkeyif bir kişi, yükünü aldığı konusunda oldukça bilinçli olmaktadır.
Titiz bir istatistiksel analizden sonra, araştırmacılar, insanların, onların etrafındaki en sarhoş insanlara göre değil, en ayıklarına göre rütbe duyarlılıklarını koyduğunu buldular. “Ayık olanların mevcudiyetinde, içicilerin kendi entoksikasyon düzeylerinin daha fazla farkında olduklarını” sonucuna vardırlar.
Sonuç olarak, barlar ve kulüplerde belirlenmiş sürücüler gibi "ayık elçilerin" varlığını teşvik ederek tehlikeli içiciliği kısıtlayabiliriz. Sosyal gruplarımız ne kadar içtiğimizi belirler, ancak çoğu zaman bizi fark ettiğimizden daha sağlıklı bir yöne doğru sürüklerler.
Çalışmanın yazarlarından Cardiff Üniversitesi'nden sosyal bilim adamı Simon Moore, "Bir içme ortamında çok sarhoş insanların sayısını azaltmak için çalışabiliriz ya da ayık olan insan sayısını artırabiliriz" ifadesini kullandı. İkinci yaklaşımın daha büyük etkiye sahip olacağını düşündüğünü de ekledi.